TEKNOLOJİK SİLAHLAR ÜRETİYORUZ
Milli Savunma Komisyonu Başkanı AK Parti Milletvekili Oğuz Kaan Köksal, partisinin il başkanlığından kentte bulunan basın mensuplarıyla bir araya gelerek gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. Kırıkkale’ye yapılacak olan Silah Mühimmat ve Organize Sanayi Bölgesi’nin, şehrin gelişimi açısından önemli olduğunu belirten Köksal, MKE’ye ait 1024 alt yüklenicinin en az 300’ünün Kırıkkaleli işadamları tarafından yapılmasının hedeflendiğini söyledi. Her geçen gün, yüklenici sayısında artış yaşanacağını belirten Köksal, MKE’nin teknolojik bakımdan önemli silahlar ürettiğini bildirdi.
İSRAİL’İN LOBİSİ GÜÇLÜ
Bir gazetecinin, MKE’ye ait tankların İsrail firmaları tarafından yaptırılması sorusuna açıklık getiren Köksal, uluslararası dünyada iki büyük ülkenin silah ticareti yaptığını itiraf etti. Silah üretiminde Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail’in bu konuda geliştiğini ve tüm dünyaya silah ve askeri ekipman ithalatı yaptığını belirten Köksal, global dünya ekonomisinde bunun önemli olduğunu söyledi. İsrail’in şirketlerinin dünyada önemli bir lobiye sahip olduğunu belirten Köksal, Türkiye’nin de azımsanmayacak şekilde savunma gücü olduğunu bildirdi. Köksal yapılacak olan Silah ve Mühimmat Organize Sanayi Bölgesi projesiyle en az 500 kişinin istihdam edeceğini kaydetti.
DARBE ANAYASASI NE OLURSA OLSUN KALKACAK
Köksal, yeni anayasa çalışmaları hakkında da açıklamalarda bulundu. 12 Eylül darbesi ile cuntacıların hazırladığı anayasanın hala hüküm sürdüğünü ve yapacakları yeni anayasa ile vatandaşların haklarının gelişeceğini söyledi. Yargı tarafından dönemin anayasasını hazırlayanların ceza aldığını belirten Köksal, hükümetlerinin sivil ve demokratik anayasa hazırlığında olduğunu kaydetti. Anayasa Uyum Komisyonu tarafından her partiden üç kişinin seçildiğini ve demokratik bir anayasa için fikir alışverişi yaptığını belirten Köksal, 70 ihtilali anayasasının artık ülkede hüküm sürmemesi gerektiğini bildirdi.
REFERANDUMA GİDEBİLİR
Muhalefet partilerinin o dönemde acılar çektiğini belirten Köksal, hala o dönemin anayasasını savunan zihniyetlerin olduğunu, bunun ise kabul edilemez bir durum olduğunu ifade etti. Anayasa çalışmalarında uzlaşma sağlanmadığı takdirde, referandum çalışması yapacaklarını belirten Köksal, ikinci bir planın da genel seçimlerde yüksek bir oy potansiyeliyle tekrar iktidara gelerek anayasayı tek başına değiştirmek istediklerini söyledi. Darbelerin ülkeyi 50 yıl geriye götürdüğünü belirten Köksal, askeri zihniyetle, sivil vatandaşların seçtiği hükümetlerinin düşürülmesinin demokrasiye vurulan balta olduğunu ifade etti. Köksal, Anayasa Komisyonu tarafından anayasa da 80 maddede anlaşma sağlandığını sözlerine ekledi.
ANGAJMAN KURALLARI DEĞİŞEBİLİR
Köksal, sınır ihlali yapan Suriye helikopterinin düşürülmesiyle ilgili, Türkiye Cumhuriyetinin angajman kurallarını değiştirdiğini bütün dünyaya duyurduğunu söyledi. Kuralların ihlal edildiğini Suriye tarafından da kabul edildiğini belirten Köksal, Türkiye gereğini yaptığını, olaya böyle bakılması gerektiğini vurguladı.
Köksal konuşmasının devamında, “ Türkiye Suriye sınırı normal düzende bir sınır değil. Olağanüstü bir durum söz konusu daha önceki olaylardan da güvenlik mülahazamız ve tehdit algılamamızdan dolayı angajman kurallarının devreye gireceği bütün dünyaya duyuruldu. Neticede böyle bir ortam içinde sınırı geçtiği için kurallar gereği gereken yapılmış oldu. Zaten karşı taraf da sınırı geçtiklerini itiraf ediyorlar.”
BARIŞÇIL YÖNTEMLERİ DENEDİK
Köksal, Suriye krizinin çözümü konusunda barışçı yöntemleri deneyen ilk ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, aslında rejimin muhalefete imkan tanıması yönünde 10 yıla yakın çalıştıklarını, kriz başladıktan sonra da henüz hiçbir uluslararası girişim yokken hem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın bir yıl boyunca Suriye rejimini ikna edip muhalefetle bir araya getirmeye çalıştığını söyledi. Suriye sınır kapısında yaşanan patlamalarla ilgili açıklama yapan Köksal, geçen yıl bir Türk uçağının uluslararası hava sahasında mütecaviz bir saldırıya maruz kalmasından sonra tüm dünyaya ve Suriye yönetimine angajman kurallarının ilan edildiğini ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne tam yetki verildiğini hatırlattı.